Çin’in Büyük Müslüman Kâşifi: Zheng He
Çeviren: Elif Yalçın
Büyük kâşifleri düşündüğümüzde aklımıza bilinen isimler gelir: Marco Polo, İbn Battûta, Evliya Çelebi, Christopher Columbus vb. Fakat, çoğumuz tüm zamanların en etkili ve ilginç kâşiflerinden birini pek bilmeyiz. Bu kişi, Çin’de pek yüceltilmemesine rağmen iyi bilinen muhteşem amiral, diplomat ve Müslüman kâşif Zheng He’dir.
Amiral Zheng He’nin Melaka, Malezya’daki anıtı. (Kaynak: Wikimedia Commons)
Köken
Zheng He, 1371’de Çin’in güneyindeki Yunnan bölgesinde bir Hui (Müslüman Çinlilerin oluşturduğu etnik bir grup) ailesinin üyesi olarak dünyaya geldi. Ailesi ona Ma He adını verdi. Çin’de önce ailenin adı daha sonra da kişinin ismi söylenmektedir. “Ma” ismi Çin’de Muhammed isminin kısaltılmış hali olarak bilinir ve bu isim Zheng He’nin Müslüman kökenine işaret etmektedir. dedesi ve babası Mekke’ye giderek hac vazifelerini yerine getirmişlerdir; dolayısıyla Zheng He ibadetlerini yerine getiren Müslüman bir aileden gelmektedir.
Zheng He genç yaştayken, köyü Ming Hanedanı’nın ordusu tarafından yağmalandı. Tutsak edilip kraliyet ailesine hizmet edeceği başkent Nanjing’e götürüldü. İçinde bulunduğu zor ve baskıcı koşullara rağmen prenslerden biri olan Zhu Di ile arkadaş oldu. Daha sonra, Zhu Di, imparator olduğunda Zheng He devlet yönetimindeki en yüksek kademelere yükseldi. Bu dönemde, “Zheng” onursal unvanını alarak Zheng He oldu.
Seferler
1405’te İmparator Zhu Di gemilerden devasa bir filoyu dünyanın geri kalanını keşfetmesi ve ticaret yapması için göndermeye karar verdi ve Zheng He’yi de bu seferi yönetmesi için seçti. Her biri Zheng He’nin emri altında olan neredeyse 30.000 denizcinin olduğu keşif seferi çok büyüktü. Zheng He, 1405 ve 1433 yılları arasında günümüzde Malezya, Endonezya, Tayland, Hindistan, Sri Lanka, İran, Umman, Yemen, Suudi Arabistan, Somali, Kenya olarak adlandırılan ülkelere ve başka birçok ülkeye yedi kez yelken açılmasına öncülük etti. Zheng He muhtemelen bu yolculuklarından birinde hac vazifesini de yerine getirdi.
Zheng He bu keşiflerdeki tek Müslüman değildi. Danışmanlarından birçoğu onun gibi Çinli Müslümanlardı. Arapça bilen bir tercüman olan ve bu sebeple gittikleri yerlerde karşılaştıkları Müslümanlarla iletişim kurabilen Ma Huan bunlardan biriydi. Ma Huan yolculuk raporlarından Ying-yai Sheng-Ian adını verdiği bir kitap yazdı. Bu kitap, Hint Okyanusu çevresindeki XV.yüzyıl topluluklarını anlayabilmemiz için önemli bir kaynaktır.
Bu keşif seferlerini görmek insanlar için unutulmaz bir olay olmalıydı. Boyları Columbus’un Atlas Okyanusu’nu geçtiği gemilere denk olan Zheng He’nin komutası altındaki gemiler, çoğunlukla 121 metre uzunluğundaydı. Yüzyıllar boyunca insanlar bu gemilerin boylarının abartı olduğunu düşündüler. Fakat Yangtze Nehri’nde inşa edilmiş tersanelerde yapılan arkeolojik kazılardan elde edilen veriler aslında bu gemilerin modern futbol sahalarından bile büyük olduğunu gösterdi.
Gittikleri yerlerde, Çin İmparatoruna hediyeler sunan yerel halklarda saygı (ve bazen korku) uyandırıyorlardı. Bu hediyeler ve karşılaştıkları insanlarla yaptıkları ticaret sebebiyle Zheng He fildişi, deve, altın hatta Afrika’dan zürafa gibi egzotik mallarla Çin’e geri dönüyordu. Bu keşif seyahatleri dünyaya şu mesajı veriyordu: Çin politik ve ekonomik olarak bir süper güçtür.
Zeng He'nin seferleri
İslamı Yayma
Zheng He tarafından idare edilen bu devasa filonun yalnızca ekonomik ve politik etkileri yoktu. O ve onun Müslüman danışmanları nereye giderlerse gitsinler İslam'ı tanıtıyorlardı. Zheng He Endonezya’nın Java, Sumatra, Borneo ve diğer adalarında orada zaten var olan Müslüman topluluklar buldu. İslam Güneydoğu Asya’'da bundan birkaç yüzyıl önce Arabistan ve Hindistan ile ticaret aracılığıyla yayılmaya başlamıştı. Zheng He bu bölgelerde İslam’ın süregelen gelişimini aktif olarak destekledi.
Zheng He Palembang, Filipinler, Malakka Yarımadası ve Java boyunca Çinli Müslüman topluluklar kurdu. Bu topluluklar yerel halklara İslam’ı tebliğ ettiler ve İslam’ın bölgede yayılmasında çok önemli roller oynadılar. Filo, yerel Müslüman topluluk ihtiyaç duyduğu takdirde mescidler inşa ediyor ve başka sosyal hizmetler sunuyordu.
Zheng He’nin 1433’teki ölümünden sonra bile diğer Çinli Müslümanlar onun Güneydoğu Asya’da İslam’ı yayma işini devam ettirdiler. Güneydoğu Asya’daki Çinli Müslüman tüccarlar adalardaki ve Malakka Yarımadası’ndaki yerli insanlarla evlenmeleri ve kaynaşmaları için teşvik edildiler. Bu Güneydoğu Asya’da daha fazla insanın Müslüman olmasına bunun yanı sıra da gelişen Müslüman topluluğun güçlenmesine ve çeşitlenmesine sebep oldu.
Miras
Zheng He bir diplomat, amiral, asker ve tüccar olarak İslam Tarihi ve Çin Tarihi için çok büyük bir şahsiyettir. İslam’ın Güneydoğu Asya’da yayılmasında çok büyük rol oynamış kişilerden biri olarak bilinir. Maalesef, ölümünden sonra Çin yönetimi daha Konfüçyüsçü bir felsefeye geçti. Bu yeni felsefi pozisyon, Zheng He’nin keşifleri gibi işleri desteklemiyordu. Sonuç olarak, Çin’de yüzyıllar boyunca Zheng He’nin başarıları ve katkıları çoğunlukla unutuldu ya da görmezden gelindi.
Fakat, onun mirası Güneydoğu Asya’da çok daha farklıdır. Vefatından sonra bölgedeki birçok mescide katkılarını anmak amacıyla onun adı verildi. İslam Güneydoğu Asya’da ticari ilişkiler, yolculuklar, vaizler ve göçler gibi çeşitli yollar vasıtasıyla yayıldı. Amiral Zheng He de İslam’ın bölgede yayılmasında ana rollerden birine sahipti. Günümüzde Endonezya dünyada en fazla Müslüman nüfusuna sahip olan ulustur ve bu durumun oluşumunda Zheng He’nin bölgedeki aktiviteleri çok büyük role sahiptir.
Bu makalenin aslı Firas Alkhateeb tarafından yazılmış ve Lost Islamic History kitabında yayımlanmıştır.
Kaynak: Egypt Today